Rüyalar ve fanteziler bilinçdışı arzuların sızıntıları olarak düşünülebilir. Buna bağlı olarak Wilhelm Stekel uykunun ilk evrelerinde görülen rüyaların uyanmaya yakın görülen rüyalara oranla daha fazla baskılamaya maruz kaldığını iddia etmektedir. Sabaha doğru bu baskılamanın güçlü etkisini yitirdiğini iddia eden Stekel, Hirschfeld'in hastasının gündüzleri toplumun içinde ve baskıların sürekli etkisi altında bulunduğu için ancak sabahları cinsel birleşimde bulunabildiğini söyler.
Küçük Öteki
13 Mart 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder